Hoş Bir Seda

Ali Yaşa
Ali Yaşa

       …Sakarya’da bir evin kapısı çaldı. Ayşe nine açtı kapıyı. Kalabalıktı evin önü. Hemen anladı. İki oğlu da cephedeydi. Dudakları titreye titreye sordu: “Ali mi, Ahmet mi?” Onlar başları önde “Ali” dediler. Vatan sağ olsun, diyebildi sadece. Bir zaman sonra başka bir evin kapısı çaldı. Ramazan Bey uzandı kapıya. Önce duraksadı. Onun da iki oğlu cephedeydi. O da sordu gelenlere: “Hangisi? Ömer mi, Yusuf mu?” “Ömer” dediler. “Vatan sağ olsun” diyebildi o da. “Vatan sağ olsun!”

     Çanakkale’den, Sakarya’dan, Antep’ten, Urfa’dan, Maraş’tan vatanın selameti için verilmişti canlar. Bir hilal uğruna…!

       “Gene hangi duayı okudun anne?

         Vurulduğum yerde güneş açtı

          Yine mi ağlıyorsun anne?

          cennetime yağmur yağdı.

          Üzülme anne ağlama,

          sırtımdan yedim kurşunu kalbimden değil.

          Öylece duruyor hayallerim,

         vatanım şerefsizlere yar değil!”

yer bulmuştu bu dizeler şehidin kalbinde. O açılan güneş hâlâ capcanlı yiğidim, hep eski canlılığında hep eski neşesinde. Bizi de çağır yiğidim bizi de çağır düğününe.

       Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, Zeytin dalından Gara’ya bu bayrak inmesin; ezanlar dinmesin diye bir olmuştu gönüller. Yasin Börülerin, Eren Bülbüllerin, Muhammet Fatih Safitürklerin, Aybükelerin, Selimlerin ve nicelerinin kanı yerde kalmasın diye bir atmıştı yürekler. Kimi zaman Maçka’dan, kimi zaman Ankara’dan, kimi zaman Afyon’dan, Maraş’tan, Erzincan’dan yükselmişti cesaret rüzgârı.

    Nene Hatunların, Seyit Onbaşıların, Sütçü İmamların, Yörük Alilerin; bağrı yanık, yüreği temiz yiğitlerin omuzlarından yükselmişti vatanperverlik ruhu. Onların pak alınlarından yayılmış kapkara bulutların kapladığı yurda ışık olmuştu.

      Onlar yüreklerimize hoş bir seda bırakan koca yürekliler! “Ben teğmenken bir komutanım aklımdan kalbimden çıkmayan bir nasihat vermişti.” “Nerede olursan ol, kimlerle karşılaşırsan karşılaş hoş bir seda bırak.” Bu satırlar Gara’da şehit düşen Burak Coşkun’un kaleminden. Sadece sen değil; vatan, bayrak uğruna canı pahasına savaşan bütün erlerimiz kalbimizde. Hiç unutamayacağımız hoş bir seda bıraktınız.

        Biz tek derdi vatanın bir taşına halel gelmemesi olan Ertuğrul Güler’i, tek isteği şehadet şerbeti içmek olan Harun Türkmen’i, tek aşkı vatan ve millet olan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı ve daha ismini sayamadığımız nice şehitlerimizi unutmadık, unutmayacağız.

Takip Et:
Öğrenci / Akif İnan Anadolu İmam Hatip Lisesi