Çocuk Olmak

Hilal Yüksel
Hilal Yüksel


Geçmişle ilgili birçok şey beynimizin gizli saklı yerlerinde dolanıyor. Bu anılarımızın birçoğu ise çocukluğumuza ait. Çünkü; her ne kadar “çocukluk işte” deyip geçsek de çocukluğumuz, geleceğimizin omurgasıdır. Geleceğimiz onun üzerine vücut buluyor. Eğer çocukluğunuzu yaşamadıysanız şu an Notra Dame gibi bir kamburunuz olabilir. 


Dünyayı bir okyanus gibi düşünün.  Bu okyanus içinde gözünüzün göremediği kadar uzaklarda bile yaşayan milyarlarca insan… Siz de o insanlardan birisiniz ve bu okyanusun gözlemcisi yani  içinizdeki çocuk da öyle. Düşüncelerimiz, hobilerimiz, yaşantımız, geleceğimiz ve en önemlisi geçmişimiz, yani ne olduğumuz, hepsi o küçücük çocuğun oyunu. Sahip olduklarınızın ona ait olduğunu, bunları onun kurduğunu fark ettiğiniz zaman o çocuk çoktan büyümüş, okyanusun derin sularında bile boğulmadan yüzüyor olacak. 


Merak etmeyin, o çocuk büyüse de sizi terk etmiyor ve yine sizi siz yapan oyunlar kuruyor olabilir. Ne kadar elimden bir şey gelmiyor; ne yapacağımı bilmiyorum, dediğimiz zor zamanlarımız olsa da içimizde yaşayan çocuk elindeki oyuncağıyla elimizden tutmaya devam ediyor. Gözlerinizi kapatıp küçüklüğünüzü düşünün. Hayatın ne olduğunu anlamadan koşup duran çocuk, şu anki hâliniz olmak için can atıyor. Bugün de yeni hayaller kurabiliyor ve onlara ulaşmak için can atıyorsanız içinizdeki çocuk hâlâ sizinle.


Yaşamımızın her bölümünde, ne yaparsak yapalım içimizde bizimle olan “oyuncak” diye tutturan bir çocuk olacak. Ne kadar biyolojik ve fiziksel olarak büyüsek de okyanusumuzun mimarı, asıl sahibi çocuklar. 

Öğrenci / Bahçeşehir Anadolu Lisesi