Zekânın Tanımı
IQ testleriyle hesaplanabilmesine rağmen zekânın net bir tanım yoktur. Bazı tanımlarını sıralarsak:
“Cevap vermede, muhtemel çözümleri inceden inceye aramada çabukluk ve bir problemin evreleri arasındaki yeni ilişkileri algılayabilme kapasitesidir.”
“Becerikliliğin ve çok yönlülüğün ayarlanmasıdır.”
“Beynin bilgiyi alıp, hızlı ve doğru olarak analiz etmesidir.”
«Kavramlar ve algılar yardımıyla soyut veya somut nesneler arasındaki ilişkiyi kavrayabilme, soyut düşünme, muhakeme etme ve bu zihinsel işlevleri uyumlu bir şekilde bir amaca yönelik olarak kullanabilme yetenekleridir.»
«Bireyin doğuştan sahip olduğu, kalıtımla kuşaktan kuşağa geçen ve MSS’nin (merkezi sinir sistemi) işlevlerini kapsayan; deneyim, öğrenme ve çevreden kaynaklanan etkenlerle şekillenen bir bileşimdir.»
Zekânın Önemi
Zekâ, kafatasımızın içerisinde bir yere yerleştirilmiştir. Ancak beynimizin neresinde olduğunu bilemiyoruz.
Yirmi birinci yüzyılın en önemli silahı sadece ve sadece zekâdır. Gittikçe artan bir hızla değişen dünyada, başarının tek yolu değişime uyum sağlamakla olur. Bunu da ancak kıvrak zekâyla yapabiliriz. Yani ezberci eğitime karşı çıkan, uzun süren ve kaliteli bir eğitimle düzene sokulan yaratıcı bir zekâ gereklidir. Bu zekâ, hayatta her şeye kesin cevap vermez. Hayatı siyah-beyaz görmez. Ara tonlarla da yaşamayı bilir.
IQ Ne Demek?
Nasıl bir araba, motor gücünün izin verdiğinden daha hızlı gidemiyorsa, insan beyni de kapasitesinin üstündeki bilgilere cevap veremiyor. Beynin bazı fonksiyonları zayıf olması ya da kişinin orta derecede bir IQ seviyesine sahip olması, onun amaçsız bir yaşam süreceği ya da işinde başarısız olacağı anlamına gelmiyor. Üstelik kişinin gazı kökleyip son sürat gitmesi de her zaman zevk vermeyebiliyor.
Sadece dile iyi hâkim olmak, hesapları çabuk yapabilmek veya düzenli ve mantıklı olmak da kişiyi “zeki” yapmıyor. İnsan beyni son derece karışık ve şaşırtıcı bir organ olduğundan, sayısız yetenek ve fonksiyona sahiptir. Ve bunların hepsini de testlerle ölçmek mümkün değil. İnsan, beynin çeşitli yeteneklerini kullanmada ne kadar başarıysa o kadar zeki sayılıyor.
Test sonuçlarının skorları 80’den 140’a kadar değişiyor. İşte insanların zekâsını belirleyen sayılar ve anlamları;
90 altı: Ortanın altında
90-109: Orta
110-139: Üstün zekâ
140 ve üstü: Dahi
120’nin üzerinde bir skor elde edenler ayrıcalıklı sayılıyor ama 80’in altında ve 140’ın üzerindeki skorları anlayabilmek için lisanslı bir psikolog ile karşılıklı görüşme ve daha kapsamlı testler gerekiyor. Yaşa göre düzenlenen skorlar 14 ve 75 yaş arasındaki insanlar için geçerli oluyor. Her yaş grubuna verilen test de aynı…
Aslında IQ sayımızı pek de ciddiye almanız gerekmiyor, çünkü her IQ testi az çok farklı bir sayılandırma yöntemi kullanıyor.
Zekânın Gelişimi
Zekâ doğuştan gelen yetenek olsa da bir takım uyaranlarla geliştirilebilir veya zararlı tutum ya da etkilerle köreltilebilir.
Zekâ, yaşamın ilk yıllarında, sonrakilere oranla daha hızlı bir gelişme içerisindedir. Hayatın ilk 4 yılında bireyin zekâ seviyesi, ileride sahip olacağı zekânın yaklaşık % 50’sine ulaşır. 8 yaşına geldiğinde zekâ oranı % 30 daha artar. 18 yaşında ise en üst zekâ düzeyine gelir.
Zekâ Değişir mi?
Genelde bilim adamları zekânın oluşumunda ağırlığı kalıtıma veriyorlar. Sosyolog Charles Murray “Bell Curve – Çan Eğrisi” adlı kitabında, kalıtımın rolünün yüzde 60 dolaylarında olduğunu belirtiyor ve IQ’nun değişmezliğini savunuyor.
Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bölüm Başkanı Howard Gardner bu görüşe karşı çıkıyor: “Hamile bir kadının beslenme şekli ve uyuşturucu kullanıp kullanmaması bebeği zekâ seviyesi geniş ölçüde etkiler. Doğumdan sonra beynin entelektüel merkezleri büyük bir gelişim geçirir. Entelektüel yönden kısır ortamlarda büyüyen çocukların zekâlarının gelişmediği bilinen bir gerçektir.”
Günümüzde genellikle kabul edilen görüş, zekânın kısmen kalıtsal, kısmen de çevresel olduğu şeklindedir. Zekâyı etkileyen çevresel faktörleri şöyle özetleyebiliriz:
(1) Doğum stresi zekâyı olumsuz etkiler.
(2) Beslenme. Ekonomik olarak iyi gelişmiş ülkelerin çocukların beyin ağırlığı daha fazladır.
(3) Cıva ve cıvalı bileşikler gibi beyin gelişimine zararlı olan toksinler zekânın da zayıflamasına sebep oluyorlar.
(4) Zihinsel uyarım. Beyni uyarıcı ortamlarda yetiştirilen çocuklar daha şanslıdır.
(5) Ebeveyn – çocuk etkileşimi. IQ’su yüksek olan çocukların, ebeveynleri tarafından gelişimlerinin desteklenmiş olduğu gözlenmiştir. Bu ebeveynler, çocuklarına zaman ayırıyorlar, oyuncakları, kitapları ile ilgileniyorlar ve onların başarılı olmaları için çaba harcıyorlar. Onlarla insanlar ve cisimler hakkında konuşuyorlar ve her şeyi açık seçik ve doğru olarak açıklıyorlar.
Çocuğumuzun zekâsını artırma yolları
Özet olarak zekâyı etkileyen faktörleri belirttik. Şimdi daha ayrıntılı bir şekilde anne karnında ve doğumdan sonra olarak sırayla inceleyelim.
HAMİLELİKTE
- Sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı cenin beynini kötü yönde etkiler ve çocuğun ileride öğrenme zorluğu ve davranış problemleri yaşama riskini artırır.
- Anne adayının sağlıklı ve dengeli beslenmesi şarttır. Balık yemek çok önemlidir. Yine tam tahıl ve undan yapılmış gıdalar, yumurta ve süt elzemdir.
- Anne adayı stresten uzak ve neşeli, güler yüzlü olmalıdır.
BEBEKLİKTE
- Emzirilen bebeklerin daha zeki olduğu bilinmektedir. Anne sütü almak sadece gıda ihtiyacını değil anne-çocuk arasındaki iletişimi ve sevgi bağlarını güçlendirir.
- Bebekle mümkün olduğu kadar çok vakit geçirmeli ve bundan zevk almalı, ona ilgi ve sevgi gösterilmeli, onunla oyunlar oynanmalıdır.
OKUL ÖNCESİ
- Oyun oynamak çocuğun işidir. Özellikle anne-babasıyla oynamaya bayılırlar. Değişik oyunlarla zihin gelişimine katkıda bulunmalıdır.
- Çocuğu renkli ve zengin çevre sunmak; müze, hayvanat bahçesi, park, orman gibi doğal ortamlara götürmek ve bilgi vermek, merakını gidermek faydalıdır.
- Uyku; yemek, içmek kadar önemlidir. Çocuğumuz yeterli ve düzenli şekilde uyumalıdır. Ayrıca büyüme hormonları uykuda salgılanır.
- Beslenmeye dikkat edilmelidir. Beyaz şekerli ve unlu gıdalardan uzak tutulmalı, meyve ve sebze ağırlıklı doğal yiyecekler tercihimiz olmalıdır.
- Yine kola, gazoz, paket meyve suları vermeyelim.
- Kuru yemişleri, özellikle cevizi ihmal etmeyelim. Süt içmeli ve bal yemelidir.
OKUL DÖNEMİNDE
- Kahvaltı yapmak alışkanlık haline gelmelidir. Sabahları kahvaltı yapıp okula giden çocukların daha yüksek notlar aldıkları, dikkatlerini daha kolay topladıkları ve karmaşık problemleri çözmekte zorlanmadıkları bilinmektedir.
- Sofraya oturması ve ailecek muhabbetle ev yemekleri yenmesi de önemlidir.
- Egzersiz yapması ve hareketli olması, fazla kilosunun bulunmaması da zekâsını artıracaktır.
- Televizyon, cep telefonu ve bilgisayar karşısında fazla vakit geçirmesi de yanlıştır. Özellikle bilgisayar oyunları bağımlılık yapmaktadır. Bunun yerine okuma, zekâ geliştiren etkinlikler, araştırma ve çalışmalar yapmalıdır.
- Okuma alışkanlığı kazanması da gereklidir.
- Ailede sevgi ve saygıya dayanan, şefkatli ve huzur dolu ortamın olmasının da büyük yararı vardır.
HER YAŞTA
Zekâ geliştirici çalışmalar yapmak beyin için iyi çok önemlidir. Önce çocuklarımıza daha zeki olabileceklerini öğretmek lazım, yaşlılara Alzheimer olmadan bu rahatsızlığı önleyici beyin aktiviteleri olduğunu anlatmak gerekir.
Prof. James Flynn, beyin ve hafıza kaslarını kol ve ayak kaslarına benzetir. Spor yapan insanın vücut kasları gelişir, yapmayanın zayıflar. Beyin ve hafıza aktiviteleri de beyin ve hafıza kaslarını güçlendirir, zekâyı artırır.
Daha zeki olmak isteyenler saydığımız beyin sporlarını önemsemelidir:
- Okumak, düşünmek, hayal kurmak
- Bilimle uğraşmak, dil öğrenmek, yeni kelimelerle kelime haznemizi artırmak, problem çözmek
- Bulmacaya özellikle sudokuya kafa yormak, yazı yazmak
- Proje hayata geçirmek için çaba harcamak, spor ve egzersiz yapmak
- Aile içi sohbet etmek, çocuklara faydalı bilgiler öğretmek, fen bilimleri öğrenmek, matematik çalışmak
- Gezi ve gözlemler yapmak, kâinat kitabını okumak (tefekkür etmek)
- Dini bilgiler öğrenmek; sure, şiir, vecize, atasözü ezberlemek, resim, grafik, şema yapmak, resimlerle öğrenmek, harita ile ders çalışmak;
- Şiir, hikâye ve masal yazmak, roman tasarlamak; yeni şeyler düşünmek, öğrendiklerini uygulamak, deney yapmak, ilahi ve klasik müzik dinlemek, enstrüman çalmak…
İnsanlar Neden Zekileşiyor?
Prof. James Flynn insanların dönem farklılaştıkça zekâ olarak daha iyi duruma geldiklerini gördü. Üstelik bu durum çoğu ülke için de geçerliydi. Bu durumun sebeplerini şöyle sıraladı:
- Eğitim: İnsanlar daha çok, daha kaliteli eğitimle ve iyi kurumlarda vakit geçirir oldu.
- Beslenme: Özellikle çocuklar daha iyi beslenmektedir.
- Testlere alışma: Eğitimle birlikte testlere aşina olduk ve bilgi sınamasına alıştığımız için daha iyi sonuçlar almaktayız.
- Aile müdahalesi: Aileler artık çocuklarına daha zengin bir ev ortamı sağlamaktadırlar ve onların eğitimi ile daha yakından ilgilenmektedirler.
- Toplumsal çevre: Dünya artık çok daha karmaşık ve ufuk açıcı bir yer. Modernleşme ve yeni teknolojiler soyut kavramlarla daha iç içe hale getirmektedir.