Eğitim Felsefemiz

Prof. Dr. Süleyman Doğan
Prof. Dr. Süleyman Doğan

Eğitim felsefesi; eğitim işini, eğitim alanını, eğitimle ilgili konuları, eğitim-öğretim kuramları ile uygulama arasındaki ilişkiyi, eğitimin sınırlarını, hedeflerini, yöntemlerini sorgulayan bir düşünce etkinliğidir. Gelecekte iddialı bir ülke olarak nasıl bir insan tipi yetiştiriyoruz? Eğitim sistemimizde insan anlayışı, yetiştirmek istediğimiz insan tipinin özellikleri nelerdir? Türk eğitim felsefesinin temel prensipleri, küreselleşme ve eğitime yeniden bakma, geleceğin dünyasında eğitim, insandan devlete eğitim, gibi konuları ve sorunları geniş bir ufuktan değerlendiriyor ve bize önemli ipuçları veriyor. Batının düşünce stokları tükenmiştir. Anadolu, büyük devlet kurma misyonunu terk etmemiş, ertelemiştir.  Entelektüel donanımlı insanlar bunları dert edinmelidir. Bizim temel değerimiz tefekkür olmalıdır. Günümüzde insanı obje haline getirdiler. Tarihî kökleri olan geleneksel insan tipini üretmek için eğitime yeni açılımlar ve yeni vizyonlar kazandırmalıyız. Bu da eğitim felsefesinin insanileştirilmesi ile mümkündür.


Neden Eğitim Felsefesi?


Felsefenin ilk görevi tutarlı bir bütünleştirici ve buluşçu düşünmeyi sağlamaktır. Eğitim felsefesi genel felsefe ile kısmen amaçlarından, daha doğrudan ise yöntemleri bakımından bağlantılıdır. Bunu açıklamak için bir girişim olarak felsefenin doğasına bakmamız gerekir. Bir ülkenin eğitim gerçeğinin temel zeminini eğitim felsefesi oluşturur; onun üzerine eğitim politikaları şekillendirilir; eğitim politikalarına dayanarak eğitim planlaması somutlaştırılır; eğitim planlamasıyla da eğitim uygulamalarına meşruluk kazandırılır. Eğitimi genel olarak insanı terbiye etme sanatı olarak tabir edebiliriz. Eğitim sayesinde ve eğitim vasıtasıyla çocuklarda var olan düşünme kabiliyetini geliştirmek ve düşünmeyi alışkanlık haline getirmek mümkün ve de gereklidir.


Eğitimin ve felsefenin iyi anlaşılması için bendeniz “100 Soru Cevapta Eğitim Felsefesi” (Doğan, 2020, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık) kitabını kaleme aldım. Yine eğitim sosyolojik boyutunu da elen alan “Sorularla Sosyoloji ve Eğitim Sosyoloji” (Doğan, 2021, Akıl Fikir Yayınları) isimli kitabı da aynı düşünce ile yazdım. Kitapların soru-cevap şeklinde yazılış amaçlarından biri de okuru ve özellikle üniversite öğrencilerini düşünmeye sevk etmek, onları biraz olsun kendi sorduğu sorularla baş başa bırakmaktır. Bütün soru ve cevaplarda pek çok kaynaktan yararlanılmış ve alıntılar metin içinde ve kaynakçada gösterilmiştir. Her bölüm başında bir önemli söze yer verilmiş ve bölüm sonuna okuma parçası ilave edilmiştir.


“Eğitim Felsefesi” çalışmasına “Takriz” yazan felsefeci Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç kitapla ilgili şu değerlendirmede bulunuyor: “Değerli ilim adamı, Doç. Dr. Süleyman Doğan konu ile ilgili meseleleri gayet düzenli ve eğitim felsefesi mantığına uygun olan bir silsile içerisinde işlemiştir. Bu yaklaşım kesinlikle öğrenciler için çok önemlidir çünkü kavramların tanımlarından sonra teoriler içerisinde nasıl kullanıldıkları örnek teşkil edeceğinden anlaşılmalarını kolaylaştıracaktır. Değerli Eğitimci ve meslektaşım Doğan’ın burada yaptığı işte bunlara tam anlamıyla bir giriş teşkil edecektir diye düşünüyor ve bu eserin ilim hayatımıza hayırlar getirmesini ve nice bu yönde çalışmalara öncülük etmesini niyaz ederken kendilerini ayrıca tebrik ediyorum.”


Çağdaş adaletsizlik!


İnsanın buhranını, sömürüyü, çağdaş adaletsizlikleri çağın ruhuna nüfuz ederek sorgulayan bir medeniyetin, bir değerler sisteminin yeniden dirilişini tartışmalıyız. Batıyı iyi ve doğru anlamak gerekir. Bu konuda insanımıza, devletimize ve kurumlarımıza büyük sorumluluklar düşmektedir.  İnsan-ı kâmil bir şahsiyet olarak yetiştirmek bu asırda daha fazla önem taşımaktadır. Medeniyetimizin diriltilmesiyle yeniden tarihin aktörü durumuna geleceğimizin hesabını yaparken en önemli ayak eğitim ayağıdır. İnsan, cemiyet, devlet ve eğitime ilişkin köklerin felsefî analiz doğru ve düzgün yapılmalıdır.


Modern yükseköğretimimizin esaslı bir ilmî, felsefî, sosyal, kültürel temele ve plana dayanmadan, tamamen deneme yanılma yoluyla, el yordamlarıyla başlatılmış ve geliştirilmiştir. Aynı durum ilk ve ortaöğretim, öğretmen yetiştirme ve atama meselesi için söz konusudur. Toplumsal gelişmenin itici gücünü nitelikli insanlar belirler. Bugün maddi büyüme alanında çok şeyler yapıldı. Köprüler, barajlar, duble yollar yapıldı ve hatta millî gelirimiz de arttı. Ancak insani anlamda bir daralma ve sığlaşma var.  Yeni nesli inşa etmenin yolu, eğitim ve eğitimci anlayışımızın yeniden tasarlayarak, ehliyet insanlar eliyle şekillenmesinden geçiyor.

Yazımı Hazreti Mevlana’nın şu güzel veciz sözüyle bitirelim:


“Kamil odur ki; koya dünyada bir eser 

Eseri olmayanın yerinde yeller eser…”


1965 yılında Aksaray'ın Ortaköy ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini memleketinde tamamladı. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesinden mezun oldu (1988). 1995 yılında İngiliz Kültür’ün bursunu kazanarak İngiltere’de, Birmingham Üniversitesinde Politika ve Uluslararası İlişkiler alanında Master Programını tamamladı. Çocuk ve yetişkin pedagoji alanında yaptığı çalışmalarla Pedagoji (Eğitim bilimleri) doktoru unvanını aldı (1999). Yine çocuk ve aile eğitimi ve aile sosyolojisi üzerine yaptığı çalışmalarla Eğitim Sosyolojisi alanında doçent oldu (2012). Devlet Planlama Teşkilatı Ulusal Ajans proje değerlendirmesinde bağımsız (AB) hakemi dış uzmanı olarak görev yaptı (2005–2008). Uluslararası Malezya Üniversitesinde araştırmacı öğretim üyesi olarak bulundu (2007-2008). 2009’dan beri Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümünde Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. “Toplumsal Yapılar ve Tarihsel Dönüşümler” dersi başta olmak üzere, “Eğitim Psikolojisi”, “Eğitim Felsefesi”, “Eğitim Sosyolojisi”, “Anne-baba Eğitimi”, “Aile Sosyolojisi”, “Bilimsel Araştırma Yöntemleri”, “Eğitim Bilimine Giriş”, “Eğitim ve Öğretim Liderliği”, “Özel Öğretim Yöntemleri” ve “Eğitim Politikaları” lisans ve lisansüstü düzeyde verdiği derslerden bazılarıdır.Bu orada çeşitli üniversitelerde, belediye ve sivil toplum kuruluşlarında; “Aile içi iletişim”, “Anne baba eğitim”, “Ailede sevgi ve korku disiplini”, “Evlilik ve aile danışmanlığı, “Mesnevi ve Pedagoji”, “Ailenin Aynası Çocuk”, “Mutlu aile Mutlu Çocuk”, “Ebeveyn Eğitimi”, “Çocuklar ailelerinden ne ister”, “Çocuklar nasıl mutlu Olur?” başlıklarında seminer ve konferanslar verdi. Yazar Doğan, uzun yıllar çeşitli günlük gazete ve dergilerde muhabir, editör ve köşe yazarı olarak çalışmıştır.Moldova, Gagavuz Özerk Cumhuriyeti Meclisi tarafından verilen devlet nişanı sahibidir (2001).Çevre konusunda yaptığı çalışmalarıyla (“Kelaynak Kuşları Zorda” başlıklı çalışması, 2002; “Boğazlarımız Yolcu Geçen Hanı” başlıklı çalışması, 2004) INEPO (Uluslararası Çevre Olimpiyatları Projesi) uluslararası çevre basın ve Jüri özel ödülü kazanmıştır.Gazeteci ve bilim insanı olarak 60 ülkeye seyahat etmiştir. Doğan, “Türkiye Yazarlar Birliği” (1994-), “Türk Felsefe Derneği” (2008-) ve “Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği” (İLESAM, 2010-) üyesidir.25’i uluslararası olmak üzere 100 civarında bilimsel yayını vardır. Başta TÜBİTAK olmak üzere ulusal ve uluslararası birçok kurum, kuruluş ve dergilere hakemlik ve bilimsel jüri üyeliği yapmaktadır.Yayınlanmış Kitapları:Afganistan’da Kim Kazandı? (1993). Keşmir’den Geliyorum (1995). Eğitimde Başarının Şartları (1998). Sivil Demokrasi Çağrısı (Derleme),(1999). Şimdiki Çocuklar Harika (2001). Çocuklar Küçük Bir Şey Değildir (2002). Mutlu Aile Mutlu Çocuk (2003). Başarıya Yürüyenler (2005). Varolmanın Yolunda Zengin Olmak (Editör, M. Uyar ve M. Çetin ile birlikte) (2005). Ailenin Aynası Çocuk (2006). Ailede Sevgi Eğitim (Editör) (2009). İnsanlar Konuşa Konuşa (C. Doğan ile birlikte) (2011). Mesnevi’den Pedagojik Telkinler (2012). Kaybolan şiir (H.Sutay ile birlikte) (2015). Konuşmak Lazım (C.Doğan ile birlikte) (2015). Profesörler Geçidi (2021) Sorularla Sosyoloji ve Eğitim Sosyoloji (2021) POST MODERN MEDYA Editör Süleyman Doğan