Yıl iki bin yirmi üç Şubatın altısında
Saat sıfır dört on beş çöküyor Maraş eli
Dillere düğüm çaldı, yer konuşsun susun da
Damar damar kökümü söküyor Maraş eli
Günde iki kez vurdu acılar kelep kelep
Boynumuz kıldan ince böyle emretmiş Çalap
Bel bağlamak acziyet dünya bir dönme dolap
Gözlerinden acıyı döküyor Maraş eli
Afşin’in dağlarında, karında benzi soldu
Göksun’da acı kokar, Elbistan ceset doldu
Pazar’cığım, Türkoğlu, Andırın dertdaş oldu
Acıyı nakış nakış dokuyor Maraş eli
Al bayrağım yeniden renk tazeler allanır
Şehit kefen istemez, elbiseli yollanır
Cıvıl cıvıl caddeler çığlık çığlık sallanır
Enkaz olmuş haline bakıyor Maraş eli
Kıyamet kopuyordu gök karanlık yer araf
Eşini görmez eşi, altından kaçar sarraf
Toz bulutu afakım çaresizlik her taraf
Toprak toprak burnuma kokuyor Maraş eli
Ecel görünmez imiş gelir imiş bir anda
Anladım ki boş imiş can yük imiş insanda
Deli soğuk sineyi titretirken bir yanda
Kor oldu yüreğimi yakıyor Maraş eli
On il ve ilçeleri yerle yeksan hepisi
Kalender kuruluyor dostlukların köprüsü
Yılan gibi saartir yeryüzünün hapisi
Sarmıyor sakinini, sokuyor Maraş eli
13 Şubat 2023