İyiyim demek adetten ya,
İyiyim diyorum.
Oysa değilim.
İyi miyim, kötü müyüm?
Garip bir duygu benimkisi.
Gülmekle ağlamak arası,
Anlatılması zor bir duygu içimdeki.
Her harf, her kelime ve her cümle,
Olduğundan ya çok basit
Ya da daha karmaşık bir hale getiriyor
Dilime getiremediklerimi.
Kitap aralarında unutulmuş notlar gibiyim.
Elma şekeri elinden alınmış bir çocuk gibi,
Yağmurda ıslanmış bir kedi gibi yalnız.
Ertelenmiş sevinçler gibi.
Güne sırtını dönmüş bir gül.
Unutmamak için satır aralarına çizdiğimiz
Ama hiç uygulamadığımız duygular gibiyim.
Uzanıyorum gökyüzüne, sanıyorum tutabilirim gökyüzünü.
Dokunabilirim ellerimle beyaz bulutlara
Ama yok tutamıyorum, o kadar uzak ki mavi bana
Umut o kadar uzak bana.
Uçurum diplerinde açan bir çiçek misali şimdi ömrüm,
İçimde kuruyan kocaman bir orman.
Şimdi iyi olan ne varsa,
Üzerine çizgi çekemediğim kırgınlıklar sarıyor dört yanımı.
Ve ben, iyi olmanın eşiğinde
Korkulara kapılıyorum anlamadığım bir biçimde.
Sebebim yok, belki de çok.
Bir su değirmeni misali,
Çarkım şaşmış, anılarım alt üst olmuş.
Bir yandan geçmişin yükü, bir yandan geleceğin hafifliği.
Anılarımın içinde boğulurken benliğim,
Hayallerimin içinde çırpınıyor bensizliğim…