Akif’in Rüyası Gençlik: Asım’ın Nesli 

Aziz Erdoğan
Aziz Erdoğan

 

Asım´ın Nesli, Mehmet Akif´in hayalini kurduğu, ülkesini emanet ettiği çalışkan bir  gençliktir. Bu gençlik vatanını, milletini, dinini, devletini, tarihini ve toplumun değerlerini  sever ve korumak için var gücüyle çalışır. Bu gençliğin haksızlığa tahammülü yoktur. Asım,  nerde olursa olsun, kimden gelirse gelsin haksızlığa kaşı susmayan, devamlı hakkı haykıran  ve hakkını söke söke alan güçlü bir gençliktir. Gücünü imanından, idealinden, inancından alır. 

 

Asımın Nesli, ülkesi düşmanlar tarafından işgal edilmiş, büyük savaşlar ve yıkımlar -Balkan  savaşları, Çanakkale Savaşları, Kurtuluş Savaşı- yaşamış tekrar ayağa kalması için bir milletin  ihtiyaç duyduğu nesildir. Bu nesil ülkeyi yeniden imar edecek, ayaklar altındaki insanlık  onurunu yeniden hak ettiği yere yüceltecek ideal gençliktir. 

 

Asım´ın Nesli imanlı bir gençliktir. Gönüllere hitap eder, kardeşini incitmez; yaptığı her işte  dünyayı ve ahreti hesaba katar. 


Şahsiyet kişinin bilgi, anlayış, kültür ve tecrübesinden sonra kazandığı bir melekedir. Asımın  Nesli, bu melekeyi kazanan örnek şahsiyettir. Onun işi şahıslarla değil davalar iledir.


Gençlere dayanmayan, gençliğin istemediği, içinde genç olmayan hiçbir fikir, hiçbir iş, hiçbir  eylem başarıya ulaşamaz, ulaşmamıştır. Bu nedenledir ki halis niyetliler de, kötü niyet  sahipleri de bütün planlarını gençler üzerine kurar. 


Gençler istesin yeter ki o nice olmazlar olur, nice acılar diner, nice anneler güler? Ülkesini gül  bahçesi yapacak olan da gençlerdir. Gençler inanırsa dünya da ukba da cennet olur. 


Mehmet Akif´in Asımın Nesli, Necip Fazıl´ın Büyük Doğu Gençliği, Sezai Karakoç´un  Diriliş Nesli de özlenen, ideal gençliktir. 

Asım´ın Nesli imanlı bir gençliktir. Gönüllere hitap eder, kardeşini incitmez; yaptığı her işte  dünyayı ve ahreti hesaba katar. 


Şahsiyet kişinin bilgi, anlayış, kültür ve tecrübesinden sonra kazandığı bir melekedir. Asımın  Nesli, bu melekeyi kazanan örnek şahsiyettir. Onun işi şahıslarla değil davalar iledir. 


Gençlere dayanmayan, gençliğin istemediği, içinde genç olmayan hiçbir fikir, hiçbir iş, hiçbir  eylem başarıya ulaşamaz, ulaşmamıştır. Bu nedenledir ki halis niyetliler de, kötü niyet  sahipleri de bütün planlarını gençler üzerine kurar. 


Gençler istesin yeter ki o nice olmazlar olur, nice acılar diner, nice anneler güler? Ülkesini gül  bahçesi yapacak olan da gençlerdir. Gençler inanırsa dünya da ukba da cennet olur. 


Mehmet Akif´in Asımın Nesli, Necip Fazıl´ın Büyük Doğu Gençliği, Sezai Karakoç´un  Diriliş Nesli de özlenen, ideal gençliktir. 


Mehmet Akif de, Necip Fazıl da, Sezai Karakoç da geleceği gençlerle planlar. Bu öncü ve  önder insanlar, gençler olmadan bir gelecek tasavvurunun olmayacağını bilirler. 


Ulvi bir dava, ilahi bir dert sahibi bu üç mimar, toplumun derdiyle dertlenmiş ve ülkesinin  geleceğini kendi rahatından önemli görmüştür. Gençlik hakkında planlar yapmış, gençleri  gerçek bir hazine görmüşlerdir. Adını koydukları gençliğe tasvir etmekle kalmamış, onlara  yoldaş olmuştur. 


Akif gençliği keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olarak görmüş ve şiirlerinde bunu daima dile  getirmiştir. Öyle ki, Akif, yetişmesi uğruna her türlü mücadeleyi verdiği gençliğe bir ad verir:  Asım´ın Nesli. O, Asım´ın Nesli´ne güvenir ve inanır. Onların yüzleri ayçiçekleri gibi güneşe  dönüktür, ışığı takip ederler. Akif´in, küçük bir ışığın onları olgulaştıracağına inancı tamdır.  


Akif bu nesli şöyle tasvir eder: “İmanlı, sağlam vücutlu, ahlaklı, hassas, irfan sahibi, müspet  ilimlere mücehhez bir gençlik.” Bu gençlik, Sahafat´ın Asım bölümünde bakın nasıl dile  getiriyor: 

Bizi kim kurtaracak, var mı ki başka nesil? 

Asımın nesli, hocam? 

Bir tarafta Akif´in babası  İpekli Tahir Efendinin talebesi, Akif´e de “Hocazadem” diye hitap eden Köse İmam ve  Akif; diğer tarafta her ikisinde oğulları vardır: Akif´in oğlu Asım, Köse İmam´ın oğlu  Asım. Eser bu dört kişi etrafına şekillenir. Akif hayal ettiği gençlik hakkındaki  düşüncelerini Asım kitabında bizlere manzum biçimde anlatır. Gençliği Asım´la  somutlaştırır. 


Eserde dört kişi konuşur:

Hocazade: Mehmet Akif 

Köse İmam: Ali Şevki Hoca (Mehmet Akif´in babası Tahir Efendi´nin öğrencisidir.) 

Asım: Köse İmam´ın oğlu (Akif´in de dostu olan Köse İmam´ın gerçekte bir oğlu yoktur.  Akif o kadar güzel yüreklidir ki çocuğu olmayan adama hayali de olsa bir evlat hediye  eder: Asım.) 

Emin: Hocazade(Mehmet Akif´in)´nin oğludur. 


Akif gençlikle ilgili düşünceleri şiir boyunca dile getirir. Asım´ın neslinin kalbi imanlı, aklıselim ve pazısı güçlüdür. Asımın nesli kendini vatanına, bayrağına, dinine, namusuna ve istikbaline adamıştır. Üzerindeki bedbinliği, tembelliği kaldırıp atan bu nesil, korku nedir bilmez. Bu gençlik,  umutsuzluk ve çaresizlik çemberini paramparça etmiştir. Bu nesil; Çanakkale´de, Kutu´l  Amare´de, Kurtuluş Savaşında makus talihi yenmiştir. 

Safahat yedi kitaptan oluşur. Safahat´ın altıncı kitabının ismi Asım´dır.

 Asım manzum  hikâyedir, bir başka ifadeyle diyaloglardan oluşan bir romandır. 

Akif, Asım´a bir görev veriyor. Bilimi öğrenmek ve onu yurda getirmek? Asım´a; Batının  onca yıllık bilimini iyice gözden geçirmesini ve yurda getirmesini yalın bir dille, samimi  bir üslupla öğütlüyor. Akif Asımın nesline güveniyor ve onu çok seviyor ve biliyor ki; 

Asım´ın Nesli; bayrağın, ezanın, dinin, imanın teminatıdır. Onun olduğu yerde zalimlere  rahat, zulme yer yoktur. 

Asım´ın Nesli; sevgi ve şefkatin kaynağıdır. O, göğsünde kardeşine karşı kin barındırmaz. 

Asım´ın Nesli, bütün insanlığın mutluluğu için çalışır. O İslam medeniyetini insanlığın  idrakine sunar. 

Asımın Nesli şehirleri inşa eder, medeniyeti yakıp yıkmaz; gönülleri imar eder, insanların  gönlüne misafir olur, onları kırmaz. 

Asımın Nesli bayrağına, ezanına, vatanına milletine âşıktır. Bu aşk Asımla yaşar, her  geçen gün onun bütün hücrelerini sarar. 

Asım´ın Nesli, inandığı gibi düşünür, düşündüğü gibi konuşur, konuştuğu gibi yaşar,  yaşadığı gibi amel eder. 

Asım´ın Nesli, irfan sahibidir. Onun en güçlü yanı imanıdır. Bu nesil şuurludur, kararlıdır,  doğru bildiği yoldan daha doğrusunu bilmedikçe ve görmedikçe dönmez.


Asım´ın Nesli ideali ile çıktığı yolda Akif´i rahmetle anıyoruz. Onun mücadelesinin ve  mesajının gelecek nesillere aktarılmasını kendimize borç biliyor, gençliğimizin ondan  öğreneceği çok şeyler olduğuna inanıyoruz. 

Asım´ın Nesli, 

“Kanayan bir yara gördü mü yanar ta ciğerim. 

Onu dindirmek için kamçı yerim, sille yerim. 

Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım. 

Çiğnerim, çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım.”

diyen gençtir. 

Yüksek karakterli edip Akif, eserleri incelendiğinde verdiği mesajlarla; günümüz gençliği  için önemli bir çıkış noktası olacağını düşünüyoruz. Bu günün gençleri Akif´in sessiz  çığlığını duymuştur. Bu günün Asımları dünden diridir. Bu sıfatı madalya gibi boynunda  taşıyanlara selam olsun.

Takip Et:
1971’de Sivas’ta dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Sivas’ta tamamladı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. “Eğitim Yönetimi ve Denetimi” dalında yüksek lisans yaptı. 1996 yılında İstanbul’da öğretmenliğe başladı. İstanbul’un çeşitli liselerinde yıllarca, severek öğretmenlik yaptı. 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti “2010 Okullarda” projesinin edebiyat il koordinatörlüğünü yaptı. Engelsiz Eğitim, Her Okula Bir Yazar, Benimle Benim için Oku Anne, Gezgin Kitap gibi fonlu ve fonsuz birçok eğitim projesinin koordinatörlüğünü yürüttü. Erdoğan, deneme ve şiir türlerinde yapılan çeşitli yarışmalara katıldı ve bu yarışmalardaki başarısını ödüllerle taçlandırdı. Öğretmenlik mesleğinin yanı sıra okullarda ve çeşitli sivil toplum örgütlerinde, “Gençlerle İletişim, Etkili Sınıf Yönetimi, Eğitim Yöntemleri, Öğretmenlik Başarısı, Mehmet Akif ve Asımın Nesli, Akif’in Öğretmenlere ve Eğitime Yaklaşımı, Milli Mücadele ve Akif…” konularında çeşitli konferanslar verdi, sempozyumlarda tebliğler sundu, ulusal ve yerel basında makaleler yayımladı.Yayımlanmış Eserleri:Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin (Roman, 2009)Abide Şahsiyet Mehmet Akif Ersoy (Roman, 2010)Akif’ten Gençliğe (Deneme, 2016)Şiirlerle Çanakkale (Deneme, şiir, 2018)